The Fog Film Özeti
1871 yılında, cüzzam hastası zengin bir adam olan William Blake, cüzzamlı topluluğu için bir koloni kurmak amacıyla Oregon sahilinin açıklarında bulunan Antonio Adası’nın yarısını satın almaya karar verir. Ancak ada sakinlerinden Patrick Malone, Norman Castle, Richard Wayne ve David Williams, Blake’e ihanet eder. Sisli bir gece, Elizabeth Dane adlı gemisine saldırır, yağmalayıp ateşe vererek içindekileri öldürürler. Kaçarken Williams, diğer adamların gözleri önünde bir ruh tarafından denize çekilir.
134 yıl sonra, Antonio Adası sakinleri, adanın kuruluş yıl dönümünde, Elizabeth Dane’i yakan aynı adamlar olduklarından habersiz bir şekilde kurucu atalarını onurlandırmaya hazırlanır. Kasaba yıl dönümünde bir heykel açılışı yapılacaktır. Bir tekne gezisi sırasında Nick Castle ve arkadaşı Spooner, Elizabeth Dane’den kalma bir cep saati ve saç fırçası içeren bir çantayı deniz yatağında bulur.
O gece, Nick, altı ay sonra geri dönen eski kız arkadaşı Elizabeth Williams ile karşılaşır. Elizabeth, Machen adında yaşlı bir adamın sahilde bulduğu antika cep saatini görür. Machen, saati eline aldığı takdirde “bir şeylerin değişeceği” konusunda onu uyarır. Elizabeth saati eline alınca saat çalışmaya başlar ve üzerinde teraziyi gösteren bir damga olduğunu görür. Sonrasında, kasaba doğaüstü olaylarla dolup taşmaya başlar. Eşyalar kendiliğinden hareket eder, elektrikler kesilir ve Nick’in kamyonunun camları açıklanamaz bir şekilde kırılır.
Nick ve Elizabeth, bir yandan “katiller” ve “intikam” hakkında bağıran sarhoş rahip Baba Malone ile karşılaşır. Aynı zamanda, kasabanın radyo sunucusu Stevie Wayne, hava durumu sunucusu Dan’den sahilin açıklarında büyük bir sis bulutu olduğunu haber alır. Nick’in teknesinde Spooner ve Nick’in kuzeni Sean, iki genç kadın, Mandi ve Jennifer ile eğlenmektedir. Sis onlara ulaştığında teknenin motoru durur ve cihazlar bozulur. Sislerin arasında eski bir gemi belirir. Jennifer, sanki ele geçirilmiş gibi teknenin buğulu penceresine bir terazi çizer. Görünmeyen güçler Mandi, Jennifer ve Sean’ı öldürür. Nick’in sahil evinde Elizabeth, Elizabeth Dane hakkında rüyalar görmektedir. İnternette daha önce gördüğü damganın sembolü hakkında bilgi arar ama bilgisayarı bozulur ve ekranda “Dane” kelimesi belirir. Kapının çaldığını duyar, dışarı çıkar ama kimseyi göremez. Plaja doğru yürüdüğünde sis yaklaşır, ama Nick onu içeri çeker.
Ertesi gün Nick’in amcası Hank, onu arayarak teknesinin kaybolduğunu bildirir. Nick ve Elizabeth denize açılıp tekneyi ve üç cesedi bulur. Elizabeth, soğuk hava deposunda Spooner’ı canlı olarak bulur. Adaya döndüklerinde Belediye Başkanı Tom Malone – Baba Malone’un babası – Spooner’ı cinayetlerden sorumlu tutar. Morgda Sean’ın cesedi bir anlığına canlanarak Elizabeth’e saldırır. Kütüphanede Elizabeth, saatin üzerindeki teraziyi araştırır. Bu, Antonio Adası’nın kuzeyinde bulunan, kıtalararası ticaretten zenginleşen ancak cüzzam salgını nedeniyle terk edilen eski bir ticaret kolonisini temsil etmektedir. Dalgakıranlarda Elizabeth, 1871’den kalma Patrick Malone’un günlüğünü bulur. Nick ile birlikte Elizabeth Dane gemisinin hikayesini öğrenir ve kasaba kurucularının kasabayı gemiden çaldıkları servetle kurduklarını ancak bunu ailelerinden ve kasaba halkından sakladıklarını anlarlar.
Elizabeth Dane’in hayaletleri, kurucu atalarının geçmişteki suçları için Antonio Adası sakinlerinden intikam almak ister. Machen’i plajda, Dan’i ise hava durumu istasyonunda öldürdükten sonra Stevie’nin oğlu Andy ve teyzesi Connie’yi evlerinde takip ederler. Connie öldürülür, ancak Nick ve Elizabeth Andy’yi kurtarır. Arabasında Stevie de saldırıya uğrar, ama kurtulmayı başarır. Kasaba binasına giderler ve kurucu atalarının Elizabeth Dane üzerindeki insanlara karşı işlediği suçları keşfederler.
Ruhlar binaya saldırarak Hank Castle, Kathy Williams ve Malone’ları öldürür. Sonrasında, Blake Elizabeth’i görür. Elizabeth, David Williams’ın bir torunu olmasına rağmen, Blake’in karısının reenkarnasyonudur ve atalarının kurbanlarından biridir; bu yüzden Elizabeth Dane hakkında gizemli rüyalar görmektedir. Blake, Elizabeth’i öper ve Elizabeth bir ruha dönüşerek kaybolur, Nick çaresizce izler. Ertesi gün, hayatta kalanlar yaşadıkları travmatik olayları ve ataları hakkındaki gerçeği kabullenmeye çalışır. Stevie yaşananları dinleyicileriyle paylaşırken, Nick Patrick Malone’un günlüğünü denize atar.