Prenses Danidoff’un Paris’teki Royal Palace Hotel’den değerli bir inci kolyesi çalındığında, Müfettiş Juve kısa sürede hırsızın kimliğini keşfeder. O, bin yüzü olan en kötü şöhretli suç dehası Fantômas’tan başkası değildir; Juve’nin onu hapse atma konusunda takıntılı bir kararlılıkla peşinden koştuğu düşmanıdır. Juve’nin, İngiliz bir aristokrat olan Lord Beltham’ın gizemli kayboluşunu araştırmasıyla Fantômas’a karşı avı hızlanır. Görünüşe göre, ölen adamın dul eşi Lady Beltham, Gurn adında gizemli bir adamla gizli bir aşk ilişkisi yaşamaktadır. Juve, Gurn’ün dairesine girdiğinde, sadece Lord Beltham’ın cesedini değil, aynı zamanda nefretle tanıdığı ismin yer aldığı bir dizi kartvizit bulur: Fantômas.
Görünüşe göre, korkulan suçlar kralı nihayet gününü yaşamaktadır. Gurn’ü tutuklamak Müfettiş için kolay bir zafer olur ve Fantômas şimdi nihayet hapiste olduğu için hiçbir şey onu kurtaramaz. Birkaç gün içinde giyotine gidecek ve terör saltanatı sona erecektir. Ancak Juve, hem suç ortağının hem de kendi düşmanının kurnazlığını gözden kaçırmıştır. Lady Beltham, sevgilisini kurtarmak için dahice bir plan hazırlamıştır. Gurn’ün tıpa tıp aynısı olan bir aktör olan Valgrand’ın yardımıyla, Müfettiş’i kandıracak bir değişim düzenler ve Fantômas, giyotin gölgesinden kıl payı kurtularak suç kariyerine devam etmek üzere kaçmayı başarır…
